Gelişmiş toplumlarda ve gelişmekte olan ülkelerde hızla gelişen sigorta sistemi, ülkemizde de yaygın hale gelmeye başladı. Günlük hayatımızda başımıza gelebilecek olumsuz olaylara karşı elimizdeki varlıkları herhangi bir risk durumuna karşı maksimum düzeyde maddi anlamda garantiye alma sistemi olan sigortacılık, insanların da bilinçlenmesi ile her geçen gün gelişmektedir.
Rutin yaşantımız içerisinde, arabamızla seyahat ederken elimizde olan ya da olmayan sebeplerle kaza meydana gelmesi durumunda, evimizde otururken herhangi bir zaman dilimi içerisinde deprem olması halinde ya da eve hırsız girmesi durumlarında ekonomik olarak, meydana gelecek hasarların maliyetlerini poliçede belirtilen limit çerçevesinde karşılamayı taahhüt eden sigorta şirketleri, biz insanları maddi yük altında kalmaktan kurtarmaktadır. Bugün trafiğe çıkmadan önce sahip olduğumuz motorlu aracımız için mutlaka yaptırmamız gereken, hatta yasalar gereği zorunlu olan trafik sigortasından, deprem sigortasına kadar aslında tüm sigorta işlemleri insanların hayatlarını zorlaştırmak için değil tam tersine günlük yaşamda olan aksilikleri en aza indirebilmek içindir. İnsanlar için en önemli olan sağlık sigortasından tutun da konut sigortasına kadar insanlar sahip oldukları varlıklar için mutlaka sigorta işlemlerini aksatmadan yaptırmalılar. Sigorta hem ihtiyaç hem de bir zorunluluktur. Bugün nerede yaşıyor olursak olalım ne zaman deprem olacağını önceden kestiremeyiz. Evimizin önünde park halindeki aracımıza gelip başka bir aracın çarpmayacağını biz kendimiz garanti edemeyiz. Olası negatif durumları sigorta şirketleri de engelleyemez, ancak meydana gelecek beklenmeyen ve istenmeyen olaylar karşısında insanlar oluşacak zararların altından kalkamayabilirler. Bu yüzden sigorta işlemlerini zamanında ve eksiksiz olarak yapılması bilinçli bir vatandaş olmanın en önemli gereklerinden bir tanesidir. Özellikle yasalar gereği zorunlu kılınmış sigortaların titizlikle takip edilmesi ve zamanında yaptırılması gerekmektedir.